-
1 coûter
v ifiyatında olmak◊La place coûte dix euros. — Bilet fiyatı on euro.
-
2 kosten
kosten ['kɔstən]vt1) ( probieren) tadına bakmak(-in), tatmak2) ( Preis haben) mal olmak;wie viel/was kostet das? bu kaç para?, bunun fiyatı nedir?;koste es, was es wolle kaça mal olursa olsun, ne kadar tutarsa tutsun, ne pahasına olursa olsun;das kostet ihn den Kopf ( fam) bu, onun başını yakacak;das hat ihn das Leben gekostet ( fam) bu, onun hayatına mal oldu3) ( erfordern) istemek;das kostet Zeit bu zaman ister, bu vakit alır;die Arbeit hat mich zwei ganze Tage gekostet bu iş benim tam iki günümü aldı, bu iş benim tam iki günüme patladı -
3 réparation
n f1 remise en état tamir [taː'miɾ]♦ être en réparation tamirde olmak◊Mon scooter est en réparation. — Motorsikletim tamirde.
2 fig correction tamir etme -
4 was
was [vas]I pron ne;\was kostet das? bu kaç para?, bunun fiyatı ne?;\was heißt „Haus“ auf Türkisch? “Haus” Türkçede ne demek?;\was denkst du? ne düşünüyorsun [o diyorsun] ?;\was hast du denn bloß? neyin var ki?;\was weiß ich! ( fam) ben ne bileyim!;\was soll das? bu da ne demek?;\was ist schon dabei? bunda ne var ki?;\was für ein Wagen ist das? nasıl bir araba bu?, bu araba ne?;\was für eine Hitze/ein Glück! ne sıcak/şans!;nicht schlecht, \was? ( fam) fena değil, değil mi?;um \was geht es? söz konusu olay nedir?;\was ist, hast du Lust? ( fam) nasıl, hevesin var mı?;ach \was! ( fam) haydi (canım) sen de!;und \was nicht alles ( fam) ve daha neler nelerII pron şey;das Beste, \was du tun kannst yapabileceğin en iyi şey;( das), \was sie sagt... onun dediği (şey)...;( das), \was mich ärgert, ... beni kızdıran (şey),...;alles, \was du willst istediğin her şey;alles, \was ich habe benim neyim varsa\was ich nicht weiß, macht mich nicht heiß ( fig) göz görmeyince gönül katlanır;hast du \was? bir şeyin mi var?;das ist auch \was bu da bir şeydir;das ist \was anderes bu başka bir şey;na so \was! ( fam) bak şu işe!;so \was Blödes! ( fam) ne aksilik! -
5 wie
wie [vi:]I adv1) (interrogativ: auf welche Art) nasıl, ne türlü; ( mit welchen Merkmalen) nasıl; ( in welchem Grad) ne derece; ( in welcher Weise) nasıl;\wie geht das? bu nasıl olur [o yapılır] ?;\wie heißt das? bunun adı nedir?;\wie bitte? efendim?;\wie das? bu da nasıl şey?;\wie kommt es, dass...? nasıl oluyor da...?;\wie geht's? nasılsın?;\wie oft? kaç defa?, ne kadar sık?;\wie viel? ne kadar?;\wie alt bist du? kaç yaşındasın?;\wie groß ist es? boyu ne kadar?;\wie teuer ist das? fiyatı ne?;\wie spät ist es? saat kaç?;\wie gefällt es dir? nasıl, hoşuna gitti mi?;\wie war's im Urlaub? iznin nasıl geçti?;\wie wäre es, wenn er auch kommt? o da gelirse nasıl olur?;\wie klug du auch immer sein magst ne kadar akıllı olursan ol;\wie auch immer her neyse;\wie dem auch sei her nasılsa, nasıl olmuşsadie Art, \wie sie spricht konuşma biçimi3) ( Ausruf)\wie schade! ne yazık!;und \wie! ( fam) hem de nasıl!das macht dir Spaß, \wie? hoşuna gidiyor, değil mi?II konj1) ( Vergleich) kadar, gibi;weiß \wie Schnee kar kadar beyaz;ich bin genauso groß \wie du ben seninle aynı boydayım, ben de senin kadar uzunum;das weißt du genauso gut \wie ich sen de bunu benim kadar iyi biliyorsun;er ist so gut \wie blind o, neredeyse kördür;\wie früher eskisi gibi;\wie immer her zamanki gibi;\wie zum Beispiel örneğin;etw \wie seine Westentasche kennen ( fam) bir şeyi avucunun içi gibi bilmekdas ist besser \wie das andere bu ötekinden (daha) iyidir3) ( sowie)einer \wie der andere biri ötekisi gibi;Frauen \wie Männer kadınlar gibi erkekler de4) ( gleichzeitig)\wie er sich umdreht, sieht er den Dieb losrennen arkasına döndüğünde hırsızın kaçtığını görür5) ( mit Objektsatz)ich sah, \wie er das Fenster öffnete pencereyi nasıl açtığını gördüm